BELİRLENEN DERNEK AMACI, DERNEK KURULDUKTAN SONRA DEĞİŞTİRİLEBİLİR Mİ?

Türk Medeni Kanunu (“TMK”) m.56, “Dernekler, gerçek veya tüzel en az yedi kişinin kazanç paylaşma dışında belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere, bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmek suretiyle oluşturdukları, tüzel kişiliğe sahip kişi topluluklarıdır.” diyerek derneğin tanımını yapmaktadır. (Daha önceki yazımızda dernek hakkında ayrıntılı bilgilere yer verdik. Lütfen Bkz.) Her tüzel kişilik de […]

Devamını Oku

KISITLININ ZARAR GÖRMESİ HALİNDE VASİ İLE DEVLETİN SORUMLULUĞU NEDİR?

Vesayet kurumunda asıl amaç kısıtlının hak ve menfaatlerinin güvenli şekilde temini olduğundan, vasi; vasilik görevini yerine getirirken kusurlu davranışıyla vesayet altındaki kişiye (kısıtlıya) verdiği zararlardan sorumlu olacaktır. Burada vasinin sorumluluğunun doğması için hukuka aykırı bir fiil, kusur, zarar ve bu üç unsur arasında nedensellik bağı aranacaktır. Daha açık bir deyişle, vasinin kusuruyla vesayet altındaki kişinin […]

Devamını Oku

MURİS MUVAZAASI NEDENİYLE TAPU İPTAL VE TESCİL DAVASI – II

Bir önceki yazımızda, muris muvazaası nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davasından genel hatlarıyla bahsetmiştik (Lütfen bkz…) Bu yazımızda, muris muvazaası nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davasında ihtilafın çözümü için mahkemenin yasa ve yerleşik içtihatlar uyarınca göz önünde bulunduracağı kriterlerden söz edeceğiz. Aşağıda bir örneğini alıntıladığımız yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca, ihtilafın çözümünde muvazaa ve […]

Devamını Oku

DERNEK KURABİLME VE DERNEĞE ÜYE OLABİLME EHLİYETİ

Kurulması ve kuruluşunda belirlenen amacın gerçekleştirilmesi için dernek, üyeye ihtiyaç duyar. Türk Medeni Kanunu (“TMK”) m.56; “Dernekler, gerçek veya tüzel en az yedi kişinin kazanç paylaşma dışında … oluşturdukları, tüzel kişiliğe sahip kişi topluluklarıdır.” diyerek derneğin bulundurması gereken üye sayısının alt sınırını belirtse de, üst sınır hakkında bir hüküm koymamıştır. Dernek üye sayısı yedinin altına […]

Devamını Oku

DEPREM MAĞDURU ÇOCUKLARIN KORUYUCU AİLESİ OLUNABİLİR Mİ?

Bugünkü yazımızda siz değerli okurlarımıza, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen deprem afetiyle birlikte gündemde sıkça rastladığımız “koruyucu aile” müessesesinden bahsedeceğiz. Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.20’de “geçici ya da sürekli olarak, aile çevresinden yoksun kalan veya kendi yararına olarak bu ortamda bırakılması kabul edilmeyen her çocuğun Devletin özel yardım ve korumasını isteme hakkına sahip” bulunduğu, […]

Devamını Oku

MURİS MUVAZAASI NEDENİYLE TAPU İPTAL VE TESCİL DAVASI

Muris muvazaası, miras bırakan kişi ile işlemin diğer tarafı olan kişinin, mirasçılardan mal kaçırmak maksadıyla yaptıkları gizli anlaşma olarak tanımlanabilmektedir. Muris muvazaasından bahsedebilmek için muvazaalı işleme konu edilen malvarlığının tapuya kayıtlı bir taşınmaz olması, miras bırakanın görünürdeki işlemi yapmasındaki amacın mirasçısından mal kaçırmak olması ve aynı zamanda görünürdeki işlemle gerçek işlemin farklı olması gerekmektedir. Mirasbırakanın; […]

Devamını Oku

NÜFUSA KAYITLI OLMAYANLARI BİLDİRMEKLE YÜKÜMLÜ DİĞER GÖREVLİLER

Bir önceki çalışmamızda doğumu bildirme zorunluluğu olan kişileri, bunların nereye ve ne zaman bildirimde bulunması gerektiğini detaylıca açıklamıştık. (Bkz: İlgili Yazımız…) Bu yazımızda ise nüfusa kayıtlı olunmadığını tespit etmesi halinde, söz konusu durumu nüfus müdürlüklerine bildirmekle yükümlü kişilerden bahsedeceğiz. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 18. maddesinde bu görevli kişiler “ (1) 2828 sayılı Kanunun yetkili […]

Devamını Oku