TAZMİNAT DAVALARINDA ZARARIN BELİRLENMESİ

Bilindiği üzere, kişinin uğramış olduğu haksız fiil nedeniyle zararının giderilmesi için yetkili ve görevli mahkeme nezdinde -kural olarak mağdur tarafından- açılan dava, tazminat davası olarak isimlendirilmektedir. Bu davanın içerisinde belirlenmesi gereken en önemli iki unsur, haksız fiil nedeniyle meydana gelen zarar oranı ve bu zarar karşısında hükmedilecek olan tazminat tutarıdır. Tazminat tutarının belirlenmesinde zarar oranın […]

Devamını Oku

BELİRLİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİ (I)

İş sözleşmesi, bir tarafın bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın da buna karşılık ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. Taraflar iş sözleşmesini, yasa hükümleriyle getirilen sınırlamalara uymak kaydıyla, sözleşme serbestisi çerçevesinde, istek ve ihtiyaçlarına uygun şekilde düzenleyebilirler. İş sözleşmeleri, belirli veya belirsiz süreli olmak üzere iki farklı şekilde yapılabilir. Uygulamada çoğunlukla belirsiz süreli iş sözleşmesi yapılması […]

Devamını Oku

HAKİMLER VERDİKLERİ KARARLARDAN SORUMLU MUDUR?

Hakimler, yargılama sürecinde önlerine gelen bir dava konusu ile ilgili tüm kanun ve mevzuat hükümlerine uygun şekilde karar vermek zorundadırlar. Aksine bir harekette, davada menfaati hukuka aykırı şekilde zedelenen taraf, Devlet aleyhine tazminat davası ikame edilebilecektir. Anılan davanın açılabilmesi, kuşkusuz hakimlerin yargılama faaliyetlerine ilişkin durumlar bakımından mümkündür. Yoksa hakimlerin bir vatandaş gibi günlük hayattaki olağan […]

Devamını Oku

KUSURLU EŞİN DAVRANIŞLARI MANEVİ TAZMİNATI GEREKTİRİR Mİ ?

Manevi tazminat boşanmanın eşlerle ilgili mali sonuçlarından biri olup Türk Medeni Kanunu 174/2 fıkrasında “Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.” şeklinde hüküm kurulmuştur. Dolayısıyla kanunun lafzından da anlaşıldığı üzere, manevi tazminat isteyen eşin kusursuz ya da daha az […]

Devamını Oku