İSTİNAF NEDİR?

Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre Arapça kökenli bir sözcük olan “istinaf”ın kelime anlamı: “Mahkemenin verdiği kararı kabul etmeyerek bir üst mahkemeye götürme” şeklindedir. Türk Hukuk sistemimizde, hukuk dava dosyalarının olağan kanun yollarını şimdiye kadar ikiye ayırmak mümkündü. Olağan kanun yolu olarak karşımıza temyiz ve devamında karar düzeltme çıkmaktaydı. Yeni sistemde ise; istinaf ve temyiz, olağan […]

Devamını Oku

YARGITAY’IN BOZMA KARARI SONRASINDA NE TÜR DURUMLARLA KARŞILAŞILABİLİR? (II)

Bu yazımızın devamında yer vereceğimiz usuli durumun başında hukuken nasıl bir süreç ilerlemiş olabilir sorusunun yanıtı için lütfen bakınız yazımız “Yargıtay’ın Bozma Kararı Sonrasında Ne Tür Durumlarla Karşılaşılabilir? (I)” Yargıtay’ın bozma kararı üzerine kendiliğinden tarafları duruşmaya  davet eden mahkeme bu duruşmada tarafları dinledikten sonra‚ iki şekilde  karar verebilir. İlk ihtimal; mahkeme Yargıtay’ın bozma kararına uymaz […]

Devamını Oku

YARGITAY’IN BOZMA KARARININ SONUÇLARI (I)

Yargıtay‚ temyiz sebebini yerinde görürse (yahut kendince tespit ettiği diğer sebeplerden dolayı) hükmün verildiği mahkemenin kararını tamamen veya kısmen bozar. Yargıtay hükmü yalnız bozmakla yetinir‚ o davayı kendisi karara bağlayamaz. Bir hüküm davanın taraflarından yalnız biri tarafından temyiz edilirse‚ Yargıtay, temyiz edilen hükmü temyiz eden tarafın aleyhine olarak bozamaz.  Ayrıca taraflardan yalnız birinin temyiz etmesi halinde‚ […]

Devamını Oku

SES KAYITLARI DELİL OLARAK KULLANILABİLİR Mİ?

Hukuki bir ihtilafta taraflar haklılığını ispat etmek için çeşitli vasıtalar kullanmak durumundadırlar. İddiayı ispat, hakimi bir vakıanın varlığına ya da yokluğuna ikna etmek anlamına gelmektedir. İspatı en önemli unsuru ise “delil”dir. Delil ise hukuki ihtilafın sebebi olan vakıanın gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda hakimde bir kanı oluşturmaya yarayan ispat aracıdır. Dikkat edilmesi gereken nokta, hakimde bir kanı […]

Devamını Oku

BİR TARAF SULHUN İPTALİNİ İSTERSE?

Daha önceki bir yazımızda davada sulhun nasıl olması gerektiği ve sulhun sonuçlarını değerlendirmiştik. (Bkz. İlgili yazımız…) Bu yazımızda ise uyuşmazlığı çözmek için mahkemeye sunulan sulh sözleşmesinden taraflardan birinin dönmek istemesi hususunu inceleyeceğiz. Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşme hükmündedir. Mahkeme dışında […]

Devamını Oku

AÇILMIŞ OLAN BİR DAVAYI KABUL ETMEK NE DEMEKTİR?

Davanın kabulü müessesi Hukuk Muhakemeleri Kanunu (“HMK”) madde 308’de düzenlenmiştir. HMK madde 308: “Kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. Kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur.” Davayı kabul, açılmış olan bir davanın kabulü anlamına geldiği için davalı tarafından, mahkemeye yapılacak tek taraflı bir irade beyanı ile mümkün olmaktadır. […]

Devamını Oku

DAVADA SULH OLMAK NE DEMEKTİR?

Hukuk Muhakemeleri Kanunu (“HMK”) madde 313 uyarınca sulh olma, görülmekte olan bir davanın taraflarının, karşılıklı anlaşmaları ile dava konusu uyuşmazlığa kısmen veya tamamen son vermeleridir. Anlaşılacağı üzere sulh, tek taraflı yapılabilen değil, davanın taraflarının  katılımı ile oluşan bir müessesedir. Sulhta genellikle, davacı talep sonucunun bir kısmından feragat eder ve davalı da, davacının talep sonucunun kalan […]

Devamını Oku