KİRA BEDELİ

Kira ilişkisinin kurulmasında en temel ögelerden biri de “kira bedeli” olarak ifade edilebilir. Kira bedelinin en önemli özelliği, miktarının sözleşme ile tarafların karşılıklı irade beyanı sonucunda belirlenmesidir. Öğreti ve uygulamada çoğu zaman kira bedeli yerine kira ücreti veya kira parası ifadeleri kullanılmakta ise de; sözleşme ile kiralananın kullanımına karşılık kiralayanın bir hizmet ifası veya kiralanandan elde edilen ürünlerden kiralayana pay verildiği de görülmektedir. Bu durumları da göz önüne alarak kira bedeli ifadesi genel içerikli olacağı için kullanılması bizce daha uygun olacaktır.

Kira bedelinin, bir para borcu olması halinde taraflar para birimini Türk Borçlar Kanunu (“TBK”) m.99 uyarınca serbestçe tayin edebileceklerdi. 13 Eylül 2018 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne göre, Türkiye’de yerleşik kişilerin menkul ve gayrimenkul alım satım, taşıt ve finansal kiralama da dahil olmak üzere menkul ve gayrimenkul kiralama, leasing ile iş, hizmet ve eser sözleşmelerindeki ödemeleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenmesi yasaklanmıştır. Bu düzenleme neticesinde Türkiye’de yerleşik kişiler arasında kurulan kira ilişkisinde kira bedelinin yabancı para birimi ile ödenmesinin önüne geçilmiştir. Kararname ile daha önceden kurulan kira ilişkilerinde yabancı para birimi kararlaştırılmış olması göz önüne alınarak başka bir düzenleme daha getirilmiştir. Kararname ile taraflar yabancı para birimi ile belirlenen kira bedelini, düzenlemenin yürürlüğünden itibaren 30 gün içerisinde Türk Parası ile yeniden belirleme zorunluluğundadırlar.

Her ne kadar TBK m. 99 ile tarafların kira bedelini yabancı para birimi ile belirlenmesi yasaklanmamış ve taraflara bu konuda özgürlük sağlanmış ise de; Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile sınırlama yapılmıştır.

Kira tespit davası yazımız için (Lütfen bkz…)

Hukuk Desteği

iletisim: [email protected]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir