Son yıllarda bankaların tüketiciler ile yaptıkları kredi sözleşmelerine dayanarak tüketicilerden komisyon ve dosya masrafı almakta oldukları ve tüketicilerin bu konuyu yargıya taşıyarak kendilerinden alınan komisyon ve masrafların iade edilmesini talep ettikleri görülmektedir. Bankaların tüketicilerden aldıkları dosya masraflarının hangi kalemlerini iade etmekle yükümlü oldukları çeşitli Yargıtay kararlarına konu olmuştur, emsal kararlarda bankaların yalnızca kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebilecekleri açıkça hükme bağlanmıştır.
- Faiz Başlangıcı Sorunu
Tüketicilerin bankanın kredi sözleşmesine dayanarak kendisinden aldığı dosya masraflarının iadesi için açtığı davada isteyeceği faizin başlangıç tarihi ise tartışma konusu olup bazı tüketiciler kesinti tarihinden itibaren faiz istemekte bazıları ise dava tarihinden itibaren faiz istemektedir. Aksi yönde bazı kararlar bulunsa da, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 05.03.2013 tarih ve 2013/4374 Esas, 2013/5267 Karar Sayılı kararında bankanın tüketicilerden haksız olarak aldığı dosya masraflarının iadesinde Türk Borçlar Kanunu’nun 77. maddesini kıyasen uygulayarak sebepsiz zenginleşme hükümlerine gidilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Buna göre banka iyiniyetli olarak kabul edilmiş ve bankanın temerrüde düşürüldüğü tarihten itibaren faiz istenebileceği kabul edilmiştir. Dolayısıyla bankadan daha önce kredi dosya masraflarının iade edilmesi talep edilmişse bu tarihten, herhangi bir talepte bulunulmadan doğrudan dava açma yoluna gidilmişse dava tarihinden itibaren faiz istenmesinin uygun olacağı görüşü ön plana çıkmıştır.
- Faiz Türü Sorunu
Tüketicilerden alınan dosya masraflarının iadesinde yasal faize mi, avans faizine mi hükmedilmesi gerektiği konusunda Yargıtay kararlarında yine farklı görüşlere rastlanmaktadır. Zira Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin yukarıda bilgilerini verdiğimiz kararında, yapılan sözleşmenin banka yönünden ticari iş niteliğinde olduğu, bu nedenle yapılan sözleşmenin tüketici yönünden de ticari sayıldığı, ticari iş niteliğinde olan sözleşmelerde tarafların avans faizi talep edebileceği şeklinde hüküm kurulmuştur. Aynı Daire’nin başka bir kararında ise gerek Tüketici Korunması Hakkında Kanun’da, gerekse taraflar arasında kararlaştırılan sözleşme hükümlerinde, haksız şarta dayalı olarak iade taleplerinde temerrüt faizinin ticari faiz olduğu hususunda herhangi bir düzenleme bulunmadığı karşısında yasal faize hükmedilmesinin de hukuka uygun olduğuna hükmedilmiştir. Dolayısıyla uygulanacak faiz türü konusunda içtihat birliği bulunmadığından uygulamada da mahkemelerin birbirinden farklı faizlere hükmettiği görülmektedir. Kanaatimizce; tüketici karşısında güçlü konumda bulunan ve bir ticari işletme olarak faaliyette bulunan bankalardan avans faizi istenebilmesi hakkaniyete daha uygun olacaktır.
Hukuk Desteği
iletisim: [email protected]