KİŞİNİN HATIRASINA HAKARET SUÇU

Kişinin hatırasına hakaret suçu, Türk Ceza Kanunu’nun (“TCK”) 130. maddesinde ve “Şerefe Karşı Suçlar” bölümünde düzenlenmiştir. Uzlaştırmaya tabi suçlar arasında yer almaktadır. (Detaylı bilgi için lütfen bkz.). İlgili suç, TCK madde 130’da “(1) Bir kimsenin öldükten sonra hatırasına en az üç kişiyle ihtilat ederek hakaret eden kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Ceza, hakaretin alenen işlenmesi halinde, altıda biri oranında artırılır. (2) Bir ölünün kısmen veya tamamen ceset veya kemiklerini alan veya ceset veya kemikler hakkında tahkir edici fiillerde bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” şeklinde düzenlenmiştir.

Belirtilen maddede de görüldüğü üzere suç, ölmüş olan bir kimsenin hatırasına en az üç kişinin duyacağı, göreceği şekilde hakaret edilmesiyle ya da ölünün kısmen veya tamamen ceset veya kemiklerinin alınmasıyla veya ceset ya da kemikler hakkında aşağılayıcı fiillerde bulunulması gibi farklı şekillerde ve hareketlerle işlenebilmektedir. Ölüyü mezarından çıkarma, kemiklerini alma, ölüye tecavüz etme, ölüye sövmek suretiyle hakaretlerde bulunma, ölünün şeref ve haysiyetini zedeleyecek sözler sarf etme suçu oluşturacak fillere örnek olarak verilebilir. Beddua etmek, örnek olarak verdiğimiz Yargıtay kararında da görüldüğü üzere hakaret sayılmamaktadır. “…İncelenen somut olayda; olay günü sanığın, müteveffa …’yü kastederek sosyal paylaşım sitesinde yazdığı “hakkımı helal etmiyorum, özgür körükçü sırf siyaset devreye girdi diye D4 belgemi vermemiştin Allah affetmesin seni”, “yaktığın çırada kavrul İnşallah” ve “takdir ilahiden kaçış yok er veya geç hepimiz nasibimizi alacağız ama kötü bir şekilde, ama iyi bir şekilde. Sen benim ayağımın altını kazanları tez zamanda yak yarabbim” şeklinde ve kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerinin, onur, şeref ve saygınlığı rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, mahkumiyet kararı verilmesi, hukuka aykırı görülmüştür.(Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/3618 E. , 2019/590 K.)

Suç; şikayete tabi bir suç olup, şikayet süresi fail ve fiilin öğrenilmesinden itibaren 6 aydır.

Yargıtay kararlarından yazı konumuz suçla ilgili örnekler:

“…Sanığın bir sınır uyuşmazlığı nedeniyle çıkan tartışmada yeğeni olan katılan M..K..’e söylediği “Sen orospu çocuğusun, senin annen kırk kocalı, senin baban F. değil, senin asıl baban H..’dir” biçimindeki sözler, katılan M.. K..’in onur şeref ve saygınlığını rencide edici nitelikte olduğu gibi, katılan M.. K..’in annesi ve katılan F.. K..’in eşi olan ölü E.. K..’in hatırasına hakaret niteliğindedir. Bu eylem TCK’nın 125/1. ve 130/1. maddelerine uymaktadır.” (Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2013/39895 E., 2014/35289 K.)

“…31 Mart 2015 tarihinde, Cumhuriyet Savcısı …’ın İstanbul Adliyesinde terör örgütü mensupları tarafından şehit edilmesinin ardından, kendisine ait sosyal medya hesabından: “Devletinizin savcısını sinkaf edeyim!” şeklinde aleni bir paylaşım yapan sanığın eyleminin, TCK’nın 130/1. maddesinde düzenlenen, kişinin hatırasına hakaret suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek kamu görevlisine hakaret suçundan hüküm kurulması, kanuna aykırı, sanık …’nin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak hükmün bozulmasına…” (18. Ceza Dairesi 2019/6702 E. , 2020/1581 K.)

Hukuk Desteği

iletisim: [email protected]

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir