Uygulamada, aynı işyerinden aynı ya da farklı zamanda ayrılan ve işverene dava açan işçilerin, bu davalarda birbirlerine tanık olduğu görülmektedir. İşverenler tarafından bu duruma itiraz edilmekte ve bazı mahkemeler işverenle husumeti olan tanıkların beyanına itibar ederek hüküm kurmaktayken bazı mahkemeler de bu tanık beyanlarına itibar etmemektedir. mahkemelerin bu farklı tutumları dolayısıyla da uygulamada aksaklıklar ve mahkemeler arası karar farklılıkları ortaya çıkmaktadır. Ancak Yargıtay birçok kararında işverenle husumeti bulunan tanıkların beyanına itibar edilemeyeceğini belirtmiştir. Aşağıda ise Yargıtay’ın buna yönelik kararlarını paylaşmak isteriz.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2012/31238 E., 2013/24667 K., T.10.07.20141 “… Somut olayda, ispat külfeti altında olan davacı işçi fazla çalışmaya ilişkin iddiasını tanık deliline dayanarak kanıtlamaya çalışmış ise de, dinlettiği tanıklarının davalılara karşı davası olup kendi lehlerine de sonuç doğuracağından anlatımlarına ihtiyatla yaklaşmak gerekir. Belirtilen sebeplerle, davacının fazla çalışma iddiasını şüpheye yer bırakmayacak şekilde ispatladığından söz edilemeyeceğinden, Mahkemece bu talebin reddi gerektiren kabulüne karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.”
Hukuk Genel Kurulu 2007/9-815 E. , 2007/842 K. 14.11.20072 “Davacının dinletmiş olduğu tanıklar bu davanın sonucundan etkilenebilecek durumdaki işçiler olup aralarında menfaat birliği söz konusudur. Ayrıca davacı uzun bir süre ihtirazı kayıt ileri sürmeden aylık ücretlerini almıştır. Bu nedenle davacı ara dinlenmelerde fiilen çalıştığını ispatlayamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir…”
1 İstanbul Barosu Dergisi, Mayıs-Haziran 2015, Cilt: 89, Sayı: 2015/3 s.390
2UYAP-BİLGİ BANKASI-YARGITAY
Hukuk Desteği
iletisim: [email protected]