Ticari Defterlerin Zayi Olması
Seri yazımızın ilk yazısında ticari defterlerin Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) uyarınca tutulması ve saklanması gereken defterler olduğu hakkında detaylı bilgi vermiştik. (Lütfen bkz…)
Tacirlerin defter tutma ve defterleri saklama yükümlülüğü TTK’nın 64. maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında “(1) Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir. (2) Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir.
Tacirlerin saklaması gereken defterler ise TTK’nın 82/1. maddesinde “(1) Her tacir; a) Ticari defterlerini, envanterleri, açılış bilançolarını, ara bilançolarını, finansal tablolarını, yıllık faaliyet raporlarını, topluluk finansal tablolarını ve yıllık faaliyet raporlarını ve bu belgelerin anlaşılabilirliğini kolaylaştıracak çalışma talimatları ile diğer organizasyon belgelerini, b) Alınan ticari mektupları, c) Gönderilen ticari mektupların suretlerini, d) 64 üncü maddenin birinci fıkrasına göre yapılan kayıtların dayandığı belgeleri, sınıflandırılmış bir şekilde saklamakla yükümlüdür.” şeklinde yasada yer almaktadır.
TTK madde 82/5 ise “(5) Birinci fıkranın (a) ilâ (d) bentlerinde öngörülen belgeler on yıl saklanır.” hükmünü amir olup belirtilen belgelerin 10 yıl saklanması gerektiği hüküm altına alınmıştır.
TTK madde 82/7’de“Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” hükmünü amir olup, maddede saklanması yükümlü olunan defterlerin ziya uğraması halinde tacirin başvurabileceği yollara yer verilmiştir.
Ticari defterlerin tacirin elinde olmayan sebeplerden dolayı yok olması, zarar görmesi halinde ilgili madde uyarınca tacir bu durumu öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine zayi belgesi verilmesini talep edebilmektedir. Ancak unutulmamalıdır ki tacirin basiretli bir iş adamı gibi hareket etme yükümlülüğü bulunduğundan ticari defterlerin yok olmasında kendisinin kusurunun bulunmaması gerekmektedir. Bununla ilgili Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 16.11.2011 Tarih, 2010/3476 E. ve 2011/15231K. sayılı kararında davacının defter ve belgelerin araç koltuğundan çalındığını, bu kapsamdaki defter ve belgeleri araç camından da görülebilecek şekilde araç arka koltuğuna konulduğunu ve dolayısıyla tacirin basiretli iş adamı gibi hareket etme yükümlülüğünü yerine getirmediğini belirterek davanın reddine karar vermiştir.
Hukuk Desteği
iletisim: [email protected]