SÖZLEŞMENİN YORUMLANMASI

Sözleşme, tarafların karşılıklı ve birbirlerine uygun irade beyanları ile meydana getirilen hukuki bir işlem olarak kısaca ifade edilebilmektedir. Sözleşmenin kurulmasının yanında; tarafların irade beyanlarının birbirlerine uygun olup olmadığının, sözleşme içeriğinin ne anlama geldiğinin anlaşılması için sözleşmenin yorumlanması hususu da oldukça önem teşkil etmektedir.

Doğduğu iddia edilen sözleşmenin yorumlanması sırasında sözleşme taraflarının iradeleri incelenirken; sözleşmenin esaslı noktalarını içeren iradelerin birbirlerine uygun olmadığı anlaşılırsa ve sözleşmenin de kurucu unsurlarından biri ortak irade beyanı olduğundan, sözleşmenin kurulmadığı başka bir deyişle sözleşmenin yok hükmünde olduğu sonucuna varılır. Açıklanan iradelerin tespitinde, Türk Borçlar Kanunu (“TBK”) m.19’da yer alan “Bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır.” şeklindeki hüküm dikkate alınmaktadır.

Bu hükmün uygulanmasında; tarafların sözleşmeyi oluştururken kullandığı sözcükler, deyimler, sözleşme sonrasında sergiledikleri davranışlar gibi çok çeşitli unsurlar göz önünde tutulmaktadır. Ancak kişinin sözleşme kurma saiki zihinsel bir husus olduğundan, hükümde bahsi geçirilen gerçek ve ortak irade kavramının çoğu zaman tespit edilmesi ya son derece zordur ya da mümkün değildir.

Gerçek ve ortak iradelerin tespit edilemediği durumlarda hakim, ilgili kanunlarda tamamlayıcı ve yorumlayıcı yedek hukuk kuralları varsa, bu kurallarla iradelerin belirlendiğini kabul ederken; yedek hükümlerin olmadığı durumlarda, çeşitli teorileri esas alarak varsayılan ortak arzuyu tespit etme yoluna gitmektedir. Belirtmek gerekir ki ilk seçeneğin uygulanabilmesi için, tarafların ortak arzularının yedek hükümlerin aksine olmaması gerekmektedir.

Son olarak, açıklanan aşamaların hiçbirinin mümkün olmadığı hallerde, öğretide ve içtihatlarda yer alan açıklayıcı yorum kuralları da kullanılabilmektedir. Örneğin genel işlem koşullarının yorumlanmasında; işlem koşullarını düzenleyenin aleyhine, yükümlülük altına girenin lehine, sözleşmenin geçerliliğini destekleyen dar anlamlı yorumlar tercih edilmektedir.

Yine iradelerin birbiriyle uyuşmadığı, ancak uyuşmayan iradelerin sözleşmenin ikincil noktalarına ait olduğu (önemli olmayacak derecede edimin miktarındaki ya da fiyatındaki uyuşmazlıklar gibi) kanısına varılırsa, karşımıza sözleşmenin tamamlanması işlemi çıkmaktadır.

Sözleşmenin tamamlanması konusu, kapsamlı olarak bir sonraki yazımızda ele alınacaktır.

Hukuk Desteği

iletisim: [email protected]

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir