HUKUK DAVALARINDA BASİT YARGILAMA USULÜNE TABİ DAVA ve İŞLER

Hukuk yargılamasında, yazılı yargılama usulü ve basit yargılama usulü olmak üzere iki tür yargılama metodu bulunmaktadır. Basit yargılama usulü, özel bir yargılama türü olup; davayı, yazılı yargılama usulüne göre çok daha basit ve hızlı şekilde nihayete erdirmesi amacıyla getirilmiştir.

Hangi dava ve işlerin basit yargılama usulüne tabi olduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 316. maddesinde “(1) Basit yargılama usulü, kanunlarda açıkça belirtilenler dışında, aşağıdaki durumlarda uygulanır: a) Sulh hukuk mahkemelerinin görevine giren dava ve işler. b) Doğrudan dosya üzerinden karar vermek konusunda kanunun mahkemeye takdir hakkı tanıdığı dava ve işler. c) İhtiyati tedbir, ihtiyati haciz, delil tespiti gibi geçici hukuki koruma talepleri ile deniz raporlarının alınması, dispeççi atanması talepleri ve bunlara karşı yapılacak olan itirazlar. ç) Her çeşit nafaka davaları ile velayet ve vesayete ilişkin dava ve işler. d) Hizmet ilişkisinden doğan davalar. e) Konkordato ve sermaye şirketleri veya kooperatiflerin uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırılmasına ilişkin açılacak davalar. f) Tahkim hükümlerine göre, mahkemenin görev alanına giren dava ve işler. g) Diğer kanunlarda yer alan ve yazılı yargılama usulü dışındaki yargılama usullerinin uygulanacağı belirtilen dava ve işler” şeklinde genel olarak sayılmıştır.

İş bu maddede yapılan sayımın sınırlayıcı nitelikte olmadığını özellikle belirtmek isteriz. Nitekim g bendinde de açıkça ifade edildiği üzere; diğer kanunlarda, yazılı yargılama usulü dışındaki yargılama usullerinin uygulanacağının belirtildiği dava ve işler bakımından da basit yargılama usulünün uygulanması pekala mümkün olabilecektir.

Diğer kanunlar uyarınca basit yargılama usulünün uygulandığı dava ve işlere bir takım örnekler vermek gerekirse;

  • İş mahkemelerinde görülen davalar,
  • Kadastro mahkemelerinde görülen davalar,
  • Tüketici mahkemelerinde görülen davalar,
  • Şikayet, itirazın kaldırılması, gecikmiş itirazın incelenmesi, icra takibinin iptali, geri bırakılması ve ertelenmesi, ihalenin feshi talebinin incelenmesi işleri başta olmak üzere icra mahkemesinde görülen davalar,
  • İcra ve İflas Kanunu’ndan doğan istihkak davaları,
  • Dernekler Kanunu’ndan doğan davalar,
  • Kooperatifler Kanunu’ndan kaynaklı davalar,
  • Kamulaştırma Kanunu’ndan kaynaklı olup adli yargıda görülmesi gereken davalar,
  • Yabancı mahkeme kararlarının tenfiziişleri vesair.

Diğer yandan, 15.3.2018 tarih ve 30361 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan 7101 sayılı İcra ve İflâs Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 61. madde “13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.“(2) Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır.” hükmü uyarınca, miktar veya değeri yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davaların da basit yargılama usulüne tabi olmasına karar verilmiştir.

Basit yargılama usulünde dilekçe ve delillerin sunumuna dair yazımız için lütfen (Bkz:…)

                                                                                                          Hukuk Desteği

iletisim: [email protected]

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir