KİRA UYUŞMAZLIKLARINDA ZORUNLU ARABULUCULUK – II

Bir önceki yazımızda, 5 Nisan 2023 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan 7445 Sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile birlikte, kiralanan taşınmazların 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’na göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler hariç olmak üzere, 1.9.2023 tarihi itibariyle, kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda dava açmadan önce arabuluculuk sürecine başvuru yapma zorunluluğu getirildiğinden bahsetmiştik.

Bu kapsamda, kira ilişkisinden doğan ve uygulamada en sık karşılaşılan; kira alacağı, tahliye, kira bedelinin tespiti, kira bedelinin uyarlanması, kira bedelinin feshinden kaynaklanan alacak, tazminat yahut cezai şart istemli davalarda, dava açmadan önce zorunlu arabuluculuk sürecine başvuru yapılması gerekmektedir. Önemle belirtelim, yukarıda sayılan dava türleri tahdidi olmayıp, uygulamada en sık karşılaşılan dava türleri olarak örnekleme şekilde sayılmıştır.

Bununla birlikte, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun (“HUAK”) 18/B maddesinde düzenlendiği üzere, taşınmazların 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’na göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin uyuşmazlıklarda, zorunlu (dava şartı) arabuluculuk söz konusu değildir. Daha açık bir deyişle ifade etmek gerekirse; ödenmeyen kira alacağının ödenmesi veya kira bedelini ödemeyen kiracının tahliyesi veyahut da kiracının tahliye taahhütnamesine istinaden tahliyesi icra yoluyla talep edilecekse, zorunlu arabuluculuk sürecinden bahsetmek mümkün olmayacaktır. Ancak örneğin tahliye taahhütnamesinin icraya konulması, kiracının ise tahliye emrine itiraz etmesi halinde itirazın iptali davasında görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olması durumunda, bu tür bir uyuşmazlık da yine zorunlu arabuluculuk kapsamında değerlendirilebilecektir.

Zorunlu arabuluculuğa tabi işçi-işveren, tüketici ve ticari uyuşmazlıklardan farklı olarak; kira ilişkisinden kaynaklanan bir uyuşmazlığın konu edildiği bir arabuluculuk sürecinde taraflar arasında anlaşma sağlanmışsa, HUAK madde 18/B-3 uyarınca, anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine ilişkin şerhin alınması zorunludur. İcra edilebilirlik şerhinin verilmesinde görevli ve yetkili mahkeme, taşınmazın bulunduğu yer sulh hukuk mahkemesidir.

Hukuk Desteği

iletisim: [email protected]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir