KİŞİLİĞİN İHLALİ VE HUKUKİ SONUÇLARI – I

Kişi, hak sahibi olabilen ve borç altına girebilen varlık olarak tanımlanabilir. Türk Medeni Kanunu’nda (“TMK”) kişilik kavramı tanımlanmamış olup öğretide çeşitli görüşler mevcuttur. Bazı müelliflerce kişilik, kişi kavramını da içerisinde barındıran daha geniş bir kavram olarak tanımlanırken; diğerleri, insanın insan olmaktan kaynaklı ve onu diğerlerinden ayıran, hukuken korunan değerler bütünü olarak tanımlamaktadır. Kişilik kavramı korunan hukuki değerle ilişkilendirilmekte ve korunan hukuki değerlerin bütünü olarak değerlendirilmektedir. (Gamze TURAN BAŞARA, Kişiliğin İhlalinden Kaynaklanan Maddi ve Manevi Tazminat İle Haksız Kazancın İadesi, sf.5-7 Ankara, 2018)

TMK m.24/1’de “Hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimse, hâkimden, saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir.” denmek suretiyle kişiliğin ihlali hüküm altına alınmıştır. Kişilik hakkının kapsamına giren kişilik değerlerine yönelik bir müdahale, kişiliğin ihlaline yol açabilmektedir. Ancak söz konusu maddenin ikinci fıkrasındaki “Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça, kişilik haklarına yapılan her saldırı hukuka aykırıdır.” düzenlemesiylehukuka aykırılığın çerçevesi çizilmiştir. Başka bir deyişle, kişilik değerlerine yapılan her müdahale kişilik hakkının ihlali olarak değerlendirilemeyecektir. Hukuka aykırılık, kişiliğin korunması yollarına başvurabilmek için şarttır. Kural olarak kişiliğin ihlali hukuka aykırı olmakla birlikte istisnaen bazı durumlarda kişiliğe yapılan müdahalelere izin veren hukuka uygunluk sebeplerinin mevcudiyeti söz konusu olabilmektedir. TMK’daki düzenlemelere paralel olarak Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) hukuka aykırılığı kaldıran haller başlıklı 63.maddesinde “Kanunun verdiği yetkiye dayanan ve bu yetkinin sınırları içinde kalan bir fiil, zarara yol açsa bile, hukuka aykırı sayılmaz. Zarar görenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar, zarar verenin davranışının haklı savunma niteliği taşıması, yetkili kamu makamlarının müdahalesinin zamanında sağlanamayacak olması durumunda kişinin hakkını kendi gücüyle koruması veya zorunluluk hâllerinde de fiil, hukuka aykırı sayılmaz” denmek suretiyle bu husus açıkça düzenlenmiştir.

Kişilik hakları ihlal edilen kişinin başvurabileceği yollar TMK m.25, TBK m.56 ve 58. maddelerinde düzenlenmiştir. TMK 25. maddesinde “Davacı, hâkimden saldırı tehlikesinin önlenmesini, sürmekte olan saldırıya son verilmesini, sona ermiş olsa bile etkileri devam eden saldırının hukuka aykırılığının tespitini isteyebilir. Davacı bunlarla birlikte, düzeltmenin veya kararın üçüncü kişilere bildirilmesi ya da yayımlanması isteminde de bulunabilir. Davacının, maddî ve manevî tazminat istemleri ile hukuka aykırı saldırı dolayısıyla elde edilmiş olan kazancın vekâletsiz iş görme hükümlerine göre kendisine verilmesine ilişkin istemde bulunma hakkı saklıdır.” denmektedir. TBK m.56’da “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.  Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” denerek manevi tazminat istemi, 58.maddede “Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Hâkim, bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir giderim biçimi kararlaştırabilir veya bu tazminata ekleyebilir; özellikle saldırıyı kınayan bir karar verebilir ve bu kararın yayımlanmasına hükmedebilir.” şeklinde kişilik hakkının zedelenmesi hüküm altına alınmıştır.

Bir sonraki yazımızda konuya, kişilik haklarının ihlali kaynaklı tazminat davaları ve uygulamadan örnekler ile devam edeceğiz.

https://hukukdestegi.com/tr/2022/12/07/haksiz-sikayet-suretiyle-kisiligin-ihlali/
https://hukukdestegi.com/tr/2022/07/27/kisiligin-ihlali-ve-hukuki-sonuclari-ii/
https://hukukdestegi.com/tr/2018/03/30/internet-uzerinden-yapilan-yayinlarda-kisilik-haklarinin-korunmasi/
https://www.hukukdestegi.com/tr/2015/11/16/internet-alan-adlari-ile-kisilik-haklari-arasindaki-iliski/
https://www.hukukdestegi.com/tr/2019/11/11/baskasi-adina-sosyal-medya-hesabi-acilmasi/

                                                                                                             Hukuk Desteği

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir