DOĞUMUN SÜRESİNDE BİLDİRİLME ZORUNLULUĞU

Çocuğun sağ veya ölü şekilde bütün organlarıyla annesinden ayrılması sonucunda, gebelik sona erecek ve doğum gerçekleşecektir. Çocuğun sağ ve tam doğması halinde de kişilik başlayacak ve çocuk ana rahmine düştüğü ilk andan itibaren medeni haklardan faydalanacaktır. Gerek nüfus hizmetlerinin sağlıklı şekilde yürütülebilmesi gerekse de çocuğun medeni haklarından gereği gibi yararlanabilmesi için doğumun zamanında bildirilmesi gerekmektedir. […]

Devamını Oku

VAKFIN AMACI

Türk Medeni Kanunu (“TMK”) m.101’e göre vakıf, birtakım malların belli bir amaca tahsis edilmesi ile kurulur. Başka bir deyişle; derneklerde olduğu gibi vakıflarda da amaç unsuru çok önemlidir. Belirtmek gerekir ki bu amaç, hukuka ve ahlaka uygun olmakla beraber hayatın olağan akışına göre de imkansız olmamalıdır. Bu imkansızlık unsurunun da kişiye göre değil, genel kanıyla […]

Devamını Oku

ERGİNLİĞİN KAZANILMASI

Erginlik, fiil ehliyetinin seviyesini belirleyen şartlar arasında sayılmaktadır. Erginliğin kazanılmasının, doğal ve yapay yol olmak üzere iki türü vardır. Türk Medeni Kanunu (“TMK”) m.11, “Erginlik onsekiz yaşın doldurulmasıyla başlar.”şeklindeki hükmüyle erginliğin doğal yolla kazanılmasından bahsetmiştir. Buna göre kişi; on sekiz yaşını doldurduğunda, vesayet veya velayet altındaysa bunlardan doğrudan kurtulur. Erginliğin kazanılmasını sağlayan diğer bir yol […]

Devamını Oku

6100 SAYILI HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU KAPSAMINDA DELİL GÖSTERME

Bu yazımızda; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (“HMK”) kapsamında delillerin gösterilmesine ilişkin açıklamalara yer vereceğiz. Medeni yargılamanın temel amacı gerçeğin ortaya çıkarılması olmakla beraber usul ekonomisi ve teksif ilkesi başta olmak üzere birtakım usul ilke ve kurallarıyla bu amaç sınırlandırılmıştır. Gerçeğin ortaya çıkarılması yönünde amacın yerine getirilmesinin yanı sıra yargılamanın makul sürede tamamlanması da gerekmektedir. […]

Devamını Oku

KADASTRO MAHKEMESİNİN GÖREVLİ OLDUĞU KONULAR

Kadastro Mahkemesi,özel mahkemeler (ihtisas mahkemeleri) arasında yer almakta olup bu mahkemenin görevli olduğu konularla ilgili bir uyuşmazlık olduğu takdirde konu, Kadastro Mahkemesi’nde çözüme kavuşturulmalıdır. Kadastro Mahkemesi’nin bulunmadığı yerlerde ise bu mahkemenin görev alanına giren konulara Asliye Hukuk Mahkemesi bakacaktır. Kadastro Kanunu’nun(“Kanun”) 25. maddesinde Kadastro Mahkemesi’nin hangi işlere bakacağı, hangi konulardan sorumlu olduğu “Kadastro mahkemesi; taşınmaz […]

Devamını Oku

EL YAZILI VASİYETNAME

Bir önceki yazımızda resmi vasiyetnamenin (Lütfen Bkz…) nasıl düzenleneceği üzerinde durmuştuk. Bu yazımızda ise el yazılı vasiyetnameden bahsedeceğiz. El yazılı vasiyetname kolaylıkla düzenlenebilmesi, düzenlenmesinin masrafsız olması, düzenlenmesinin ve içeriğinin üçüncü kişilerden gizlenebilmesi nedeniyle resmi vasiyetnameye nazaran daha çok tercih edilmektedir. Fakat el yazılı vasiyetname; yok olma tehlikesi, bulunamaması ve kolayca tahrif edilebilmesi nedenlerinden dolayı da […]

Devamını Oku

HİLEYE DAYALI TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI

Taşınmaz mülkiyeti kural olarak tapu siciline tescil ile kazanılır. Tapu siciline tescil geçerli olmayan bir nedene dayanarak gerçekleştirilmişse Türk Medeni Kanun’un (“TMK”) 1024. maddesinde de belirtildiği gibi yolsuz tescil söz konusu olur. (İlgili yazımız için lütfen bkz…) Tapu iptali ve tescil davası farklı nedenlere dayalı olarak açılabilmektedir. Bu nedenlerden birisi de hiledir. Hile, Yargıtay 1. […]

Devamını Oku