7499 SAYILI KANUN İLE GELEN DEĞİŞİKLİKLER-II-

Bir önceki yazımızda, kamuoyunda 8. yargı paketi olarak bilinen 7499 sayılı “CezaMuhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile gelendeğişikliklerin ilk dört maddesi ele alınmıştı (Lütfen Bkz). Bu yazımızda ise söz konusudeğişiklikleri içeren 7499 sayılı Kanun’un 5 ila 8. maddeleri arasında duracağız; 1) Önceki hali; “Bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı […]

Devamını Oku

MİRASÇILIKTAN ÇIKARTMA-I

Mirasçılıktan çıkartma, murisin Türk Medeni Kanunu’nda (“TMK”) öngörülen belli başlınedenlerle saklı pay mirasçısını kendi mirasından yoksun bırakmasına neden olan kanuni bir düzenlemedir. Kanun Koyucu saklı pay mirasçılarının miras bırakan kişiye olan yakınlığı nedeniyle belli bir oranda miras payını korumak istemiş ve bu hususta TMK 505.vd maddelerinde özel düzenlemeler getirmiştir. Ancak tüm bu korumaya rağmen kanunda […]

Devamını Oku

VASİYETNAMENİN İPTALİ SEBEPLERİ

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (“TMK”) uyarınca, kişiler vasiyetname düzenleyerek ölüme bağlı tasarrufta bulunma hakkına haizdirler. Ancak vasiyetnamenin iptalinde menfaati bulunan mirasçılar ve vasiyet alacaklıları tarafından söz konusu vasiyetnamenin tamamının ya da bir kısmının iptali istenebilecektir.  (bknz…) TMK kapsamında vasiyetnamenin iptalinin hangi sebeplerle istenebileceği düzenlenmiştir. Buna göre, TMK 557. madde uyarınca vasiyetnamenin hangi sebeplerle iptal […]

Devamını Oku

VASİYETNAMENİN GERİ ALINMASI

Tek taraflı bir ölüme bağlı tasarruf olan vasiyetnamenin -kural olarak herhangi bir bağlayıcılık içermediğinden- vasiyetçi tarafından, ölüm anına kadar her zaman serbestçe geri alınması mümkündür. Ölüm anına kadar serbestçe gerçekleştirilmesi mümkün olan geri alma, miras hukukunun sıkı şekil şartları nedeniyle yalnızca üç hal aracılığıyla gerçekleştirilebilir. Bu haller; vasiyetnamenin yok edilmesi, sonraki tarihli bir ölüme bağlı […]

Devamını Oku

MİRAS SEBEBİYLE İSTİHKAK DAVASI

Miras sebebiyle istihkak davası, Türk Medeni Kanunu’nun (“TMK”) 637 ila 639 hükümlerinde düzenleme altına alınmış olup, yasal mirasçılara ve atanmış mirasçılara tanınan, tereke üzerinde mirasçı sıfatıyla sahip oldukları miras haklarının dava yoluyla korunması amacıyla düzenlenmiş bir dava türüdür. Miras sebebiyle istihkak davası, yalnızca yasal mirasçılar ve atanmış mirasçılar tarafından, tereke üzerinde mirasçılık sıfatıyla sahip oldukları […]

Devamını Oku

KİŞİLİK HAKLARININ İHLALİ – II

Bir önceki yazımızda kişilik hakkını açıklamış ve kişilik haklarını koruyan düzenlemelerden kısaca bahsetmiştik (Lütfen Bkz…). Bu yazımızda ise kişilik hakkının ihlali halinde yasa tarafından sağlanan hukuki koruma yollarından söz edeceğiz. Kişilik hakkının ihlali halinde hukuki koruma yolları, Türk Medeni Kanunu’nun (“TMK”) madde 25; “Davacı, hâkimden saldırı tehlikesinin önlenmesini, sürmekte olan saldırıya son verilmesini, sona ermiş […]

Devamını Oku

AVUKATIN HAKSIZ YERE BAROYA ŞİKAYET EDİLMESİ KİŞİLİK HAKKI İHLALİ OLUŞTURUR MU – I

En yaygın tanımıyla kişilik hakkı, kişinin; maddi, manevi ve iktisadi varlığı üzerindeki haklarıdır. Kişilik haklarının kapsamına kişinin; yaşamı, vücut bütünlüğü, sağlığı, yaşam alanı, resmi, şeref ve haysiyeti üzerindeki hakları girmektedir. Haksız yere baroya şikayet edilmesi sonucunda avukatın ihlal edilen kişilik hakkıysa, şeref ve haysiyeti üzerindeki hakkıdır. Şeref ve haysiyet gündelik yaşamda birbirlerini karşılar anlamlarda kullanılsa […]

Devamını Oku