YAZILI YARGILAMA USULÜNDE ÖN İNCELEME (II)

Hakimin dosya üzerinden (duruşmasız) ön inceleme yaparak, dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar veremediği takdirde; ön inceleme duruşması açmak suretiyle tarafları dinleyebileceğini belirtmiştik. (Bkz: …) Bu halde, tayin edilen ön inceleme duruşmasında hakim ilk olarak dava şartları ve ilk itirazlar yönünden tarafları dinler ve kararını verir. Hakimin bu konudaki kararı, görevsizlik veya yetkisizlik gibi […]

Devamını Oku

YEMİN

Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (“HMK”) 225. maddesi ve devamında yemin delili düzenlenmiştir. Yemin delili kesin deliller arasında yer almaktadır. HMK madde 225 “Yeminin konusu, davanın çözümü bakımından önem taşıyan, çekişmeli olan ve kişinin kendisinden kaynaklanan vakıalardır. Bir kimsenin bir hususu bilmesi onun kendisinden kaynaklanan vakıa sayılır.” hükmünü amir olup madde metnine göre yemin delilin konusunu çekişmeli […]

Devamını Oku

TİCARİ DEFTERLER III

Ticari Defterlerin Delil Olma Niteliği Ticari defterler delil niteliğine haiz olup davalarda delil olarak kullanılabilmektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu (“HMK”) madde 222/1 “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.” hükmünü amir olup ticari defterlerin davalarda delil olarak kullanılabileceğini düzenlemiştir. Ticari defterler sahibinin lehine veya aleyhine delil olarak kullanılabilmektedir. […]

Devamını Oku

HUKUK DAVALARINDA BEKLETİCİ SORUN

Yargılama esnasında ortaya çıkan ve davanın incelenip sonuçlandırılabilmesi için başka bir makam tarafından çözülmesi lazım gelen meselelere bekletici sorun adı verilmektedir. Bekletici sorun iki halde ortaya çıkabilmektedir. Nitekim 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 165. maddesinde bu iki durum farklı fıkralar altında açıklanmıştır. Anılan maddenin 1. fıkrası “(1) Bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari […]

Devamını Oku

YETKİ İTİRAZININ KÖTÜNİYETLİ OLARAK İLERİ SÜRÜLMESİ

Bir önceki yazımızda (Lütfen Bkz.) yetki itirazının nasıl ileri sürülebileceği hususundan bahsetmiştik. Bugünkü konumuzu ise yetkisizlik itirazının kötüniyetli olarak yapılması halinde ne olacağı bahsi oluşturmaktadır. Bu noktada özellikle usul ekonomisi ilkesi büyük önem taşımaktadır. Türk hukuk öğretisinde dava ekonomisi olarak da anılan usul ekonomisi ilkesi, genel olarak boş yere dava açılmasını, yargılama sırasında gereksiz işlemlerin yapılmasını ve […]

Devamını Oku

BASİT YARGILAMA USULÜNDE DİLEKÇE ve DELİLLERİN SUNUMU

Basit yargılama usulünü ve bu usule tabi dava ile işlerin hangileri olduğunu bir önceki yazımızda açıklamıştık. Şimdiki yazımızla bağlantısı gereğince, okumanızı tavsiye ederiz. (Bkz:https://hukukdestegi.com/tr/2021/05/21/hukuk-davalarinda-basit-yargilama-usulune-tabi-dava-ve-isler/) Basit yargılama usulüyle yürütülen davaların açılması veya bu davalara cevap verilmesi, aynen yazılı yargılamada olduğu gibi dilekçeyle mümkün olmaktadır. Kişi eğer dava açmak istiyorsa; davanın hangi yargılama usulüne tabi olduğundan bağımsız […]

Devamını Oku

DAVA DİLEKÇESİNİN İÇERİĞİNDE NELER BULUNMALIDIR?

Yazılı yargılama usulünün ne olduğu ve aşamalarına ilişkin bir önceki yazımızda açıklamalarda bulunmuştuk. (Bkz: …) Peki bir davanın açılması için öncelikli şart olan dava dilekçesinde olması gereken unsurlar nelerdir? Bahsedilen konu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 119. madde 1. fıkrasında “Dava dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunur: a) Mahkemenin adı. b) Davacı ile davalının adı, soyadı ve […]

Devamını Oku