İSPAT YÜKÜ VE HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRILIK KRİTERİ – IV

Av. Yasemin ÇORAK & Av. Sevcen CAN Bir önceki yazımızda hayatın olağan akışına aykırılık kriterinin ispat yüküne etkisine ilişkin Yargıtay kararlarından örnekler vermeye başlamıştık (Lütfen bkz…). Bu yazımızda taraf iradelerinin yorumlanması noktasında hayatın olağan akışına aykırılık kriterinin uygulandığı diğer karar örneklerinden bahsedeceğiz. Yargıtay, özellikle irade sakatlığı iddialarında, ihtilafın doğduğu sözleşmelerde tarafların iradelerinin yorumlanmasında da hayatın […]

Devamını Oku

BASİT YARGILAMA USULÜNDE TAHKİKAT

Basit yargılamada tahkikat aşaması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (“Kanun”) 320. maddesinde ön incelemeyle (Bkz: …) birlikte düzenlenmiştir. Anılan maddenin 3. fıkrasında “Mahkeme, tarafların dinlenmesi, delillerin incelenmesi ve tahkikat işlemlerinin yapılmasını yukarıdaki fıkrada belirtilen duruşma hariç, iki duruşmada tamamlar. Duruşmalar arasındaki süre bir aydan daha uzun olamaz. İşin niteliği gereği bilirkişi incelemesinin uzaması, istinabe yoluyla […]

Devamını Oku

İSPAT YÜKÜ VE HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRILIK KRİTERİ – III

Av. Sevcen CAN & Av. Yasemin ÇORAK Bir önceki yazımızda hayatın olağan akışına aykırılık kriterinin ispat yüküne etkisini açıklamıştık (Lütfen bkz…) Bu yazımızda konuya ilişkin Yargıtay kararlarından örnekler paylaşacağız. Yargıtay’ın ispat yükünün belirlenmesinde hayatın olağan akışı kriterini uygulamasına aşağıdaki örnekler gösterilebilir: Yargıtay inanç ilişkisi ve kötüniyet iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin bir […]

Devamını Oku

YETKİ İTİRAZININ KÖTÜNİYETLİ OLARAK İLERİ SÜRÜLMESİ

Bir önceki yazımızda (Lütfen Bkz.) yetki itirazının nasıl ileri sürülebileceği hususundan bahsetmiştik. Bugünkü konumuzu ise yetkisizlik itirazının kötüniyetli olarak yapılması halinde ne olacağı bahsi oluşturmaktadır. Bu noktada özellikle usul ekonomisi ilkesi büyük önem taşımaktadır. Türk hukuk öğretisinde dava ekonomisi olarak da anılan usul ekonomisi ilkesi, genel olarak boş yere dava açılmasını, yargılama sırasında gereksiz işlemlerin yapılmasını ve […]

Devamını Oku

BASİT YARGILAMA USULÜNDE DİLEKÇE ve DELİLLERİN SUNUMU

Basit yargılama usulünü ve bu usule tabi dava ile işlerin hangileri olduğunu bir önceki yazımızda açıklamıştık. Şimdiki yazımızla bağlantısı gereğince, okumanızı tavsiye ederiz. (Bkz:https://hukukdestegi.com/tr/2021/05/21/hukuk-davalarinda-basit-yargilama-usulune-tabi-dava-ve-isler/) Basit yargılama usulüyle yürütülen davaların açılması veya bu davalara cevap verilmesi, aynen yazılı yargılamada olduğu gibi dilekçeyle mümkün olmaktadır. Kişi eğer dava açmak istiyorsa; davanın hangi yargılama usulüne tabi olduğundan bağımsız […]

Devamını Oku

İSPAT YÜKÜ VE HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRILIK KRİTERİ – II

Av. Sevcen CAN & Av. Yasemin ÇORAK “HAYATIN OLAĞAN AKIŞI” KAVRAMI Bir önceki yazımızda ispat yükü kavramına ve temel ispat yükü kuralına bir giriş yapmıştık (Lütfen bkz…). Bu yazımızda hayatın olağan akışına aykırılık kavramını açıklayacağız. İspat yükünün belirlenmesine ilişkin temel kuralın istinaları; fiili karineler veyahut hayatın olağan akışına aykırı vakıaların ispatı, ispat yükünün kanunla belirlendiği […]

Devamını Oku

DAVA DİLEKÇESİNİN İÇERİĞİNDE NELER BULUNMALIDIR?

Yazılı yargılama usulünün ne olduğu ve aşamalarına ilişkin bir önceki yazımızda açıklamalarda bulunmuştuk. (Bkz: …) Peki bir davanın açılması için öncelikli şart olan dava dilekçesinde olması gereken unsurlar nelerdir? Bahsedilen konu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 119. madde 1. fıkrasında “Dava dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunur: a) Mahkemenin adı. b) Davacı ile davalının adı, soyadı ve […]

Devamını Oku