MİLLETLERARASI ÖZEL HUKUK KAPSAMINDA HAKSIZ REKABET – II

Av. Yasemin ÇORAK & Av. Sevcen CAN

Bir önceki yazımızda konuya ilişkin genel bir giriş yapmış, haksız rekabet kavramından genel olarak bahsetmiştik (Lütfen bkz…). Bu yazımızda Türk Hukuku özelinde haksız rekabet kavramından detaylı olarak bahsedeceğiz.

TÜRK HUKUKUNDA HAKSIZ REKABET KAVRAMI

Hukukumuzda haksız rekabete ilişkin hükümler Türk Ticaret Kanunu’nun (“TTK”) 54 ila 56. maddeleri arasında ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) 57. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümlerle her ne kadar rekabet hakkına birtakım sınırlamalar getirilmekteyse de bu sınırlamalar, rekabet hukukunun amaçladığı şekilde serbest piyasa düzeninin ve rekabetin korunmasının önünde bir engel teşkil etmemektedir. 

Haksız rekabet; TBK’nın madde 57 hükmünde “müşterileri azalan veya onları kaybetme tehlikesiyle karşılaşan kişi” esas alınarak, yalnızca aralarında özel bir güven ilişkisi bulunan rakipler açısından düzenlenmiş olunup, söz konusu düzenleme, tüketicilere veya diğer piyasa katılanlarına rekabetin haksız olup olmadığının tespitine yönelik bir dava hakkı vermemektedir[1]. TTK’da yer verilen haksız rekabete ilişkin hükümler, TBK’da yer alan düzenlemeye göre çok daha geniş kapsamlı olup, yalnız rakiplerin ve ticari faaliyette bulunanların değil tüm piyasa katılanlarının menfaatini esas alan, ekonomik sistemin bütüncül olarak korunmasını amaçlayan düzenlemelerdir. Nitekim bu husus, TTK madde 54’ün ilk fıkrasında “Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.” şeklinde de ifade edilmektedir. TTK madde 54/2’de ise haksız rekabete yol açan fiillere ilişkin genel bir tanıma yer verilmekte, rakipler arasındaki veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına aykırı davranışlar ile ticari uygulamaların haksız ve hukuka aykırı olduğu öngörülmektedir. TTK hükümleri, ihlal edilen hakkın niteliği yerine zarar verici fiili esas alması dolayısıyla haksız rekabet hallerinin kapsamını genişletmekte, tüketiciye veya müşterilere karşı işlenen haksız rekabet fiillerinde rakiplere de dava hakkı vermektedir[2].

Haksız rekabete ilişkin başlıca ihlaller, diğer bir deyişle dürüstlük kuralına aykırı davranış ve ticari uygulamalar ise TTK madde 55’te oldukça kapsamlı ve detaylı şekilde sayılmaktadır. Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri, sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek, başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak, üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek, iş şartlarına uymamak, dürüstlük kuralına aykırı işlem şartları kullanmak, doğrudan veya yorum yoluyla uygulanacak kanuni düzenlemeden önemli ölçüde ayrılan veya sözleşmenin niteliğine önemli ölçüde aykırı haklar ve borçlar dağılımını öngören, önceden yazılmış genel işlem şartlarını kullanmak, anılan madde kapsamında haksız rekabet teşkil eden başlıca fiiller olarak sayılmıştır.

Yazımızın devamında uluslararası hukukta haksız rekabet kavramından bahsedeceğiz.

                                                                                                     Hukuk Desteği


[1] AKSOY, Mehmet Ali. Haksız Rekabet Halleri ve Haksız Rekabetin Tespiti, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı, Doktora Tezi, Ankara, 2011, S. 22

[2] AKSOY, Mehmet Ali. Haksız Rekabet Halleri ve Haksız Rekabetin Tespiti, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı, Doktora Tezi, Ankara, 2011, S. 26

iletisim: [email protected]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir